logo
 


 
Bir Ermeni on bin Türk'ü nasıl öldürdü?

Bir Ermeni on bin Türkü nasıl öldürdü?

1 ERMENİ 10000 TÜRK'Ü NASIL ÖLDÜRDÜ?
Yusuf Reşit Beyazal No:8 5 Ocak 2023 Perşembe Rize 2023 ©


Bir Ermeni on bin Türk'ü nasıl öldürdü? Gizli Tarih şimdi başlıyor. Çocukluk yıllarında dedem Molla Osman efendi tarafından söylenen şu sözler bizlere öğretildi. Domuzdan post gavurdan dost olmaz. İmam Hatip'te okuduğum yıllarda müslümanın müslümandan başka dostu yoktur diye bize anlatıldı. Üniversite yıllarında ise türkün türkten başka dostu yoktur diye söylendi. Türkler içerisinde ünlü Türk Ermeniler kimler, isim isim bunları sayacak değilim. Ama tarihi bir olayla Ermenilerin önemli noktalara getirilmesini sizlere anlatacağım. 
 
Kaynağımız Antakya haçlı prinkepsliği tarihi kitabı. Şimdiki adıyla Hatay yani Antakya denizden 22 km doğuda bulunuyordu. Çevresi 30 km surlarla [1] çevriliydi. 360 tane kulesi vardı. Bu kulelerden bazıları önemli stratejik bölgelerde bulunuyordu. Doğuda ve batıda büyük kapıları vardı, ama onun dışında bazı küçük kapıları da vardı. Habibünneccar eteklerinde bulunması ve çevresinin önemli büyük surlarla kaplı olmasından ötürü kolay kolay ele geçirilmesi mümkün olmayan bir yerdi. Hatay'ın kenarında Asi nehri, içerisinde ise şimdiki adıyla Hacı Kürüş deresi geçmekteydi. 
 
Selçuklu'ya Melikşah'ın hükmettiği dönemlerdi. Bildiğiniz üzere Melikşah Ehl-i Beyt  ekolüne uzak bir insandı. Melikşah 1086 yılında Antakya'yı Alpoğlu Yağısıyan'a verdi. [2] Yağısıyan güçlenene kadar herkesle iyi geçindi, güçlendikten sonra Türklerle arasını açtı, Türk beylerle kavga etmeye başladı. Ermenilerle dost olmaya başladı. Hatta ve hatta Ermenileri önemli noktalara getirmeye çalıştı. Bunlardan birinden bahsedeceğim. Firuz'un babası demir ustasıydı. Firuz ile Yağısıyan o kadar yakınlaştı ki, Hatay'ın yani Antakya'nın en önemli burçlarından biri olan iki kızkardeş kulesi'nin bulunduğu bölgenin denetimini Firuz'a verdi. [3] Firuz ile Yağısıyan'ın samimiyeti kadar ile de kalmadı. Yağısıyan devletin hazinesinden Firuz'a büyük imkanlar verdi. Yağısıyan yönetiminin 11. yılında hemen doğudaki bir başka müslüman Türk beyi ile Rıdvan ile yani Haleb Meliki Rıdvan ile kavga etmeye, didişmeye başladı. Bu didişmeden bir sene sonra tam 1098 yılında Antakya'yı kuşattı. Tüm detaylara inmek istemiyorum uzun bir konu. Çok büyük bir ordu ile Antakya'yı kuşatan haçlılar, 9 ay [4] kuşatma sürmesine rağmen Antakya'yı ele geçiremediler. Bu noktada Ermeni Firuz çok önemli bir iş yaptı. Firuz oğlu aracılığıyla [5] haçlı orduları komutanı Bohemond ile temas kurdu ve kale içerisindeki her bilgiyi ajanlık faaliyeti ile Hristiyanlara bildirdi. Firuz'un müslüman bir kardeşi, müslüman bir karısı vardı. Firuz, müslüman kardeşini kulede uyurken [6] öldürdü, karısını da müslümanlara destek verdiği için kuleden atarak [7] öldürdü. 
    
    Firuz bir gece yarısı kuleden sarkıttığı ip merdivenle [8] haçlı askerlerinin gizlice kuleye çıkmasını sağladı. Kuleden kaleye giren hristiyan askerler kale kapısını açtılar ve kısa bir zaman içerisinde binlerde hristiyan kalenin içerisine doluştu. Sabah olduğu zaman facianın boyutları gözler önüne serilmişti. On bir tane müslüman Ermeni Firuz'un ihanetiyle katledilmişti.
 
Sabahleyin şehre dağılan Haçlı askerleri evlerde ve sokaklarda yaklaşık 10 bin kişiyi katlederek Antakya’yı ele geçirdiler. [9] 3 Haziran 1098 Perşembe günü bu katliamlar oldu. Şehrin sokaklarının her iki tarafı tamamen kokmuş cesetlerle doluydu, dar sokaklarda cesetleri çiğnemeden ilerlemek mümkün değildi. [10] Bu savaşlarda öldürülen Türklerin kanından nehir suyu kıpkırmızı olmuştu. [11] 
 
Bakın böyle bir katliam yok. Müslüman görünümlü ama gerçek manada hiçbir zaman müslüman olmayan bir Ermeni kaleyi hristiyanlara sattı, hristiyanların kaleye girmesini sağladı, bir Ermeni on bir tane müslümanı katletti. 
 
Bunu niye anlattım biliyor musunuz? Bunu şunun için anlattım. Ardeşen'de kuaförüme gittim. Türkiye de, bugünün Türkiye'sinde çok önemli bir noktada bulunan üst düzey bir ismin ermeni olduğundan bana bahsetti. İnanamadım, internetten araştırdım, o ilgili kişinin nüfus kayıtlarına kadar bütün detaylar internete sızdırılmış. Var bunlar gizli bilgiler değil, ben Türkiyedeki ünlü ermeniler kimdir diye anlatacak değilim ama bir gerçek var ki müslümanın müslümandan başka dostu yok, türkün türkten başka dostu yok. Domuzdan post gavurdan dost olmaz. 
 
Selçuklu'nun tanınan komutanı nerede hata yaptı.
1) Hemen doğusunda bulunan bir müslüman Türk beyi Haleb Meliki Rıdvan ile kavga etmekte yaptı. Rıdvan aynı zamanda Ehl-i Beyt aşığıydı. 
2) Türkten başka kendisine dostlar edindi.
3) Müslümandan başka dostlar edindi.
4) En önemli noktalara Ermenileri getirdi.
 
Bunun sonucunda ne oldu? Antakya gibi önemli bir müslüman Türk diyarı hristiyanların eline geçti. [12] 10000 müslüman bir ermeni mühtedinen ötürü vahşice katledildi. Bu da yetmedi. Antakya işgal edilince Yağısıyan doğu kapısından kaçarak Haleb'e doğru gitti. Yağısıyan Ermenaz [13] isimli bir köyde atından düşünce Ermeni bir oduncu tarafından başı kesilerek öldürüldü. Bu yanlış adımlardan ötürü Yağısıyan kendi başının kendi vücudundan ayrılmasına kendisi sebebiyet verdi. Yani Yağısıyan Ermeni hristiyanlara güvendi kellesi Ermeni hristiyanlar tarafından kesilerek öldürüldü. Yağısıyan'ın oğlu Şemsüd devle iç kale de bir süre daha mücadele etti, dışarıda Kürboğa mücadele etti, ama bu iki mücadele sonucunda bile Antakya haçlılardan kurtulamadı. Müslümanın müslümandan başka, Türkün türkten başka bu diyarlarda dayanağı yoktur bunu unutmamanız lazım bunu hiç aklımızdan çıkarmamamız lazım. 
 
Her araştırmamızda olduğu gibi bu toprakların hak dostlarından beyitlerle tamamlayacağız. Şemseddin Sivasi Hazretleri der ki:
 
Göster cemalin şem'ini [14]
Allah Allah Allah Hu
Yansın od'a [15] peymaneler [16]
Allah Allah Allah Hu
Devlet değil mi aşıka
Allah Allah Allah Hu
Şem'ine karşı yaneler
Allah Allah Allah Hu
 
Mescid ile medreseyi
Allah Allah Allah Hu
Ismarladık zahitlere
Allah Allah Allah Hu
Hakk'a ibadet etmeye
Allah Allah Allah Hu
Yeter bize viraneler
 
Bir sonraki araştırmada buluşmak dileğiyle hepinizi Yüce Mevla (cc)'ya emanet ediyorum.
 
[1] Streck, Antakya, s.457-458, Steven Runciman, I, s.165-166, Yakut’un verdiği bilgiye göre bu
360 burçta 4 bin nöbetçi bulunuyordu. Yâkut el-Hamavî, Mu‘cemü’l-Buldan, I, s.267
[2] Kemaleddin Omar b. Ahmed b. Ebi Cerrade İbnü’l-Adîm, Zübdetü’l-Haleb min Tarihi Haleb,
Tah. Halil el-Mansur, Beyrut 1996, s.212-221
[3] Chanson d'Antioche -The betrayal and capture of Antioch during the First Crusade-, Ayrıca Bkz. Kristin Skottki, “Of
‘Pious Traitors’ and Dangerous Encounters. Historiographical Notioans of Interculturality in the Principality of
Antioch”, s. 86.
[4] Abu’l-Farac, II, s. 339, Ebu’l-Fida, el-Muhtasar fi Ahbari’l-Beşer, II, Kahire h. 1286, s. 210s
[5] Serkan Özer Antakya’yı Haçlılara Teslim Eden Hain Zırh Ustası Firuz Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Sosyal Bilimler Dergisi Sayı 58, Haziran 2017, s. 188
[6] Michaud, Haçlı Seferlerinin İlginç Olayları, s. 236-237.
[7] Serkan Özer Antakya’yı Haçlılara Teslim Eden Hain Zırh Ustası Firuz Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Sosyal Bilimler Dergisi Sayı 58, Haziran 2017, s. 186
[8] Serkan Özer Antakya’yı Haçlılara Teslim Eden Hain Zırh Ustası Firuz Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Sosyal Bilimler Dergisi Sayı 58, Haziran 2017, s. 177
[9] Willermus, I, s.244, Michaud, I, s.150, Urfalı Mateos, Vakayiname, s.196, Smbat Sparapet, Chronicle,
s.50, Gregory Abû’l-Farac, (Bar Hebraeus), Abû’l-Farac Tarihi, II, çev. Ömer Rıza Doğrul, TTK, Ankara 1999, s.340,
Azîmî, Tarih, s.37,
[10] Anonim Haçlı Tarihi, s.105-106, Guibert of Nogent, s.85, Urfalı Mateos, Vakayiname, s.197,
Anna Komnena, Alexiad, s.335, İbrahim Ethem Polat, “Doğu ve Batı Kaynaklarında Haçlı Seferlerinde
Yaşanan İnsanlık İhlalleri”, s.13
[11] Serkan Özer Erzurum Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, I/1, Aralık 2015, Sayfa 75
[12] Ebru Altan, Antakya Haçlı Prinkepsliği Tarihi Kuruluş Devri (1098-1112, TTK 2018 Ankara, s. 63-65
[13] Şimdi Suriye Haleb kentine yaklaşık 30 km yakınlarındaki bir yerleşim bölgesi
[14] Şem : Mum
[15] Od : Aşk ateşi, ateş
[16] Peymane : Büyük bardak

İçerik etiketleri

1 Ermeni 10000 Türkü nasıl öldürdü Domuzdan post gavurdan dost olmaz imam Hatip müslümanın müslümandan başka dostu yoktur türkün türkten başka dostu yoktur ünlü Türk Ermeniler kimler Habibünneccar Asi nehri Hacı Kürüş deresi Melikşah Alpoğlu Yağısıyan Firuz iki kızkardeş kulesi Haleb Meliki Rıdvan Ermeni Firuz Bohemond öldürülen Türklerin kanından nehir suyu kıpkırmızı olmuştu Yağısıyan Ermenaz Şemsüd devle Kürboğa şemseddin Sivasi Peymane
YUSUF REŞİT BEYAZAL KİMDİR?

Yusuf Reşit Beyazal 20 Temmuz 1982 tarihinde Ardeşen'de dünyaya geldi. Yusuf Reşit Beyazal baba tarafından büyükdedesi Hanefi Fakihi Molla Mehmet (Beyazali) Efendi'nin, dedesi Molla Osman Efendi'nin, anne tarafından büyük dedesi Balkan Savaşları Şehidi Hafız Ömer Nuri (Çilli) Efendi'nin torunudur. Yusuf Reşit Beyazal, Osmanlı Mebusan Meclisi üyeliği, TBMM üyeliği ve Lozan Antlaşması heyetinden Ahmet Muhtar Çilli ile aynı asilzade soydan gelmektedir. İstiklal Marşı yazarı, İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesi, aynı zamanda Kur'an Hafızı olan Mehmet Akif Ersoy ile aynı Arnavut kabilesinden olan Arnavutzade Meryem Hatun'un büyükanne anne tarafından torunudur. Büyükbaba anne tarafından ise Batumoğlu Nuriye Hatun'un torunu olan Yusuf Reşit Beyazal, hem anne hemde baba tarafından soylu bir ailenin evladıdır. Yusuf Reşit Beyazal ilk öğrenimini Ardeşen Kurtuluş İlkokulu'nda, orta öğrenimini Ardeşen İmam Hatip Ortaokulu'nda tamamladı. Lise öğrenimini Ardeşen İmam Hatip Lisesi'nde devam ederken 28 Şubat (28 Şubat 1997) sürecinden ötürü İmam Hatip Lisesi'ni bırakıp düz liseye geçmek zorunda kaldı ve Rize'de lise eğitimini tamamladı. Askerlik görevini İstanbul Kartal 2. Zırhlı Tugayı'nda yaptı. Üniversite eğitimlerini sırasıyla Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Lisans (Kaymakamlık), Eskişehir Anadolu Üniversitesi Adalet Önlisans (Hukuk), Erzurum Atatürk Üniversitesi Reklamcılık Lisans, İstanbul Üniversitesi Tarih Lisans bölümleriyle tamamladı. Bursa İlmi Araştırmalar Vakfı tarafından organize edilen Bursa İlim Merkezi'nde az sayıda kişi ile birlikte bir dönem özel dersler aldı. 25 Eylül 2001 tarihinde Prof. Dr. Haydar Baş beyefendinin öncülüğünde kurulan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Ardeşen kurucuları arasında yer aldı. BTP'nin Ankara Büyük Delegesi olarak görevlerde bulundu. Prof. Dr. Haydar Baş öncülüğünde tertip edilen "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" panelleri, "Atatürk Vatandır" konferansları ve Dinlerarası Diyalog fitnesine karşı "Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler" programları, "Yeniden Kuva-yı Milliye" toplantıları, "Milli Kahramanlarımız" programları serisi, "Tam Bağımsız Türkiye" ile "Ermeni Soykırımını Ret ve Ulusal Bağımsızlık" mitingleri, "Ekoanaliz" programları, "Kaybolan Değerlerimiz" programları organizasyonunda görevler aldı. Meltem TV, Mesaj TV, Kadırga TV, Köy TV ekranlarında birçok televizyon programına katıldı. Yeni Mesaj Gazetesi ve İcmal Dergisi'nde yazıları yayınlanan Yusuf Reşit Beyazal'ın Celi Sülüs ve Celi Talik hat sanatı çalışmaları bulunmaktadır. Evli ve üç çocuk babası olan Yusuf Reşit Beyazal, digital sanatlar, PHP, AS (ActionScript) bilgisayar programcılığında başarılı birçok projede imzası bulunmaktadır. 7 farklı Uluslararası kongre ile 100'ü aşkın ülkeden 400'den fazla akademisyenin tebliğ sunduğu Milli Ekonomi Modeli tezinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş beyefendiyi ailesi ile birlikte 11 Kasım 2015 Çarşamba günü Ardeşen'deki evinde ağırlayan Yusuf Reşit Beyazal Arapça ve İngilizce bilmektedir.

 
Buradaki verilerin tüm yayın hakları Gizlitarih.com.tr'ye aittir. Yazılı izin alınmadan veya aktif link verilmeden içeriğin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz. Aktif link veya adres ve kaynak gösterilerek kullanılabilir.