Geçtiğimiz günlerde internette dolaşırken bir adamın videosu karşıma çıkıyor. Kafasına kırmızı fes geçirmiş bir şahıs Osmanlı Paşasına hakaret ediyor. Sen kimsin de Osmanlı Paşasına hakaret edersin? Ben onun bütün hakaret ettiği cümleleri size aktaracak değilim. Onun videosundan alıntı yaparak bir bölümünü size nakledeceğim. Diyor ki o fesli arkadaş;
Allah belasını versin, kemikleri dinlenmesin.
Bu cümlelerle Osmanlı Paşasına hakaret ediyor. Bu hakareti yapan kişi şimdilerde öldü gitti, günahı vebali kendi boynuna. Ama bir Osmanlı torunu olarak, bir Osmanlı Paşasına bu denli hakaret etmesi şahsen beni üzdü. Gelin bir tarihi kaynakta Talat Paşa hain mi, bu olay gerçek mi, uydurma mı sizlere anlatayım.
Kaynağımız Talat Enver Cemal Paşalar kitabı. Bildiğiniz gibi Mehmed Talat Paşa bir Osmanlı Paşasıdır. Osmanlı'da sadrazamlık görevinde bulunmuş paşa, aynı zamanda Osmanlının en zor dönemlerinde birinci dünya savaşında Osmanlıda sadrazamlık yani başbakanlık yapmış bir adamdır. Talat Paşanın hayatındaki iki tane hatırayı sizlerle paylaşacağım. Kimden paylaşacağım biliyor musunuz? Çok önemli bir şahsın hatıratlarından birebir tercüme paylaşacağım. Hacı Nuri Bey'in [1] hatıratlarından. Birinci dünya savaşının çıktığı yıllardı, Anadolu'nun her tarafından mücahidler orduya katılmak için koşuyordu. Orduya katılanlara o zamanlarda Osmanlı doğru dürüst bir para veremiyordu. O zamanlarda Talat Paşa sadrazamdı, başbakandı yani Osmanlı'nın bütün yükleri onun omuzlarındaydı. Hacı Nuri bey kendi hatıratında aynen şöyle anlatıyor.
Yaklaşık otuz tane asker evlerine ekmek götüremedikleri için bir şekilde sadrazama ulaşıp bir miktar yardım talep ediyorlar. Bu konuyu da Hacı Nuri Bey Talat Paşa'ya birebir görüşmeye gidiyor ve Talat Paşa'ya anlatıyor. Hacı Nuri Bey Talat Paşa'dan mücahidler için bir miktar yardım talebinde bulunuyor.
Talat Paşa: Olmaz imkanı yok
Hacı Nuri Bey: Beyim emredin muhasebeciye hiç olmazsa mestureden bunlara alelhesap birer lira verilsin
Talat Paşa: Olmaz, fakat muhasebeciye benim maaşımdan mahsup edilmek üzere bunlara yarımşar lira verilsin [2]
diyor. Bakın Osmanlı'nın zor günlerde olduğu dönemler. Talat Paşa devletin bir kuruş parasını çarçur etmiyor, hatta mücahidlere verilecek iaşeyi kendi şahsi öz maaşından ödüyor. Kim bu Talat Paşa, niye bunu yapıyor? Haram ve helale dikkat edecek kadar itikadı olan sağlam bir inanca sahip olduğu için Talat Paşa bunu yapıyor. Gelin size Hacı Nuri Beyin hatıratından ikinci bir olayı anlatayım.
O zamanlarda şifreli bir telgraf geliyor. Bu telgrafı Talat Paşaya götürmek için Hacı Nuri Bey odasının kapısına geliyor kapıyı çalıp içeri giriyor. O anda Talat Paşa Hacı Nuri Beyden bir istekte bulunuyor.
Talat Paşa: Hacı bana bir lira versene.
Hacı Nuri Bey: Gayriihtiyari gülüyor
Talat Paşa: Vallahi sahi söylüyorum
Hacı Nuri Bey yarım İngiliz lirasını getirip Talat Paşa'nın masasının üzerine bırakıyor.
Talat Paşa: Bu İngiliz parası be diye gülümseyerek zile bastı ve gelen odacıya Cavit beyi çağırmasını istedi. Talat Paşa kendi yeleğinden üç Mecidiye parasını çıkartıp ve yarım İngiliz lirasının yanına bıraktı. Odaya gelen Cavit beye Talat Paşa şöyle dedi. Talat Paşa: Al bu paraları, pirinç alacaksın. Fakat biliyorsun ya geçen ki pirinci evde beğenmiyorlar. [3]
Talat Paşa kendi evinde misafir ettiği sivil polis komiseri Cavit beyden evine pirinç alınması için para veriyor. Devlet hazinesinden para vermiyor. Birazını kendi cebinden veriyor, birazını da Hacı Nuri Beyden borç alarak veriyor. Bakın görüyor musunuz Talat Paşa kendi evine aldığı pirincin helal olması için kuruşu kuruşuna dikkat ediyor. Peki Talat Paşa, devlet hazinesini başkaları gibi neden cebine atmıyor? Sebebini ben size söyleyeyim mi? Çünkü Talat Paşa Ehl-i Beyt aşığıydı. Çünkü Talat Paşa Hacı Bektaşi Veli Hazretlerinin talebesiydi. Hacı Bektaşi Veli Hazretleri Anadolu'nun islamlaşmasında çok büyük bir emeği olan büyük bir Allah (cc) dostuydu. Hacı Bektaşi Veli Hazretleri aynı zamanda Hz. Peygamber (saa) efendimizin sulbünden, onun neslinden gelen Ehl-i Beyt kökenli büyük bir alimdi, büyük bir Hak (cc) ereniydi. İşte, Talat Paşa Bektaşidir [4], Talat Paşa Ehl-i Beyt aşığıdır, Talat Paşa Hacı Bektaşi Veli Hazretlerinin yolundan giden çok itikadli bir paşaydı. Talat Paşa gibi itikadli bir müslüman, haram helale dikkat eden bir müslüman, sadrazam olmasına rağmen bir kuruş devlet parasını kendi evine götürmeyen, kendi cebine atmayacak kadar sağlam bir müslümandı. İşte o kafasına fes geçirmiş o kişi Osmanlı paşasına bundan dolayı hakaret ederdi. O feslinin yaptığı günahlar kendisine, diğer insanların yaptığı günahlar ve sevaplar kendisine.
Her araştırmamızda olduğu gibi bu toprakların hak dostlarından beyitlerle tamamlayacağız.
Hilmi Dedebaba [5] hazretleri der ki;
İsa-i Ruhullah [6] odur
İki cihanda şah odur
Cümlemize penah [7] odur
Ali [8] göründü gözüme
Rahim [9] Allah Rahman [10] Allah
Ya Kadiri Şey’en Lillah [11]
Baki [12] Allah Şafi [13] Allah
Ya Kadiri Şey’en Lillah
Ali evvel[14] Ali ahir[15]
Ali Batın [16] Ali Zahir [17]
Ali Tayyip [18] Ali Tahir [19]
Ali göründü gözüme
Mani [20] Allah Nafi[21] Allah
Ya Bektaşi Şey’en Lillah
Dafi [22] Allah Selam [23] Allah
Ya Bektaşi Şey’en Lillah
Ali candır Ali canan
Ali dindir Ali iman
Ali Rahim Ali Rahman
Ali göründü gözüme
Settar [24] Allah Vekil [25] Allah
Ya Mevlevi Şey’en Lillah
Hadi [26] Allah Kafi [27]Allah
Ya Mevlevi Şey’en Lillah
Hilmi geda [28] hilmi kemter [29]
Görür gözüm dilim söyler
Her nereye kılsam nazar
Ali göründü gözüme
Celil [30] Allah Cabbar [31] Allah
Ya Melami Şey’en Lillah
Kabız [32] Allah Kahhar [33] Allah
Ya Melami Şey’en Lillah
Bir sonraki araştırmada buluşmak dileğiyle hepinizi Yüce Mevla (cc)'ya emanet ediyorum.
[1] Hacı Nuri Bey : Osmanlı'da Nezaret Evrak müdürlüğünde görev yapmış önemli bir kamu görevlisiydi.
[2] Hacı Nuri Bey Hatıratları, Talat Enver Cemal Paşalar Kitabı, Ziya Şakir, Oğuz Aytepe, Muallim Fuat Gücüyener'in Tarihi Eserler Serisi No:2 Anadolu Türk Kitap Deposu İstanbul 1943 S.52
[3] Hacı Nuri Bey Hatıratları, Talat Enver Cemal Paşalar Kitabı, Ziya Şakir, Oğuz Aytepe, Muallim Fuat Gücüyener'in Tarihi Eserler Serisi No:2 Anadolu Türk Kitap Deposu İstanbul 1943 S.53
[4] Aslıhan Kılınç, Ufuk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü, Hacı Bektaş Veli Dergahı’nın Milli Mücadele'ye Desteği, Türk Kültürü Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi Bahar 2022 Sayı 101, S.355
[5] Hilmi Dedebaba : Gerçek adı Mehmed Ali Hilmi Dedebabadır. Hacı Bektaşi Veli Hazretlerinin yolunda giden alimlerdendir
[6] Ruhullah : Babasız dünyaya gelen Hz İsa Peygamber (as) için kullanılan sıfat
[7] Penah : Sığınılacak
[8] Ali : Buradaki Ali kelimesi, İmam Ali (as) değil, Allah (cc)'un 99 isminden biri olan Ali'dir. Ali kelime anlamı ulu, yüce, üstün olan, yüceltici
[9] Rahim : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Rahim kelime anlamı bağışlayan
[10] Rahman : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Rahman kelime anlamı esirgeyen
[11] Şeyen Lillah : Allah (cc) rızası için
[12] Baki : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Baki kelime anlamı varlığı devam eden
[13] Şafi : Allah (cc)'ın isimlerinden biridir. Daha çok Yunus Emre Hazretleri beyitlerinde Şafi ismini kullanmayı tercih ederdi. Şafi kelime anlamı şifa veren
[14] Evvel : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Evvel kelime anlamı ilk olan
[15] Ahir : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Ahir kelime anlamı son olan
[16] Batın : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Batın kelime anlamı görünmeyen, gizli
[17] Zahir : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Zahir kelime anlamı görünen
[18] Tayyip : İyi
[19] Tahir : Temiz
[20] Mani : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Mani kelime anlamı dilediği şeylere engel olan
[21] Nafi : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Nafi kelime anlamı dilediğine fayda veren
[22] Dafi : Allah (cc)'ın isimlerinden biridir. Dafi kelime anlamı belalardan def eden
[23] Selam : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Selam kelime anlamı selamette kılan
[24] Settar : Allah (cc)'ın isimlerinden biridir. Settar kelime anlamı (günahları) örten, gizleyen, saklayan
[25] Vekil : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Vekil kelime anlamı kulların işlerini yerine getiren
[26] Hadi : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Hadi kelime anlamı hidayete erdiren
[27] Kafi : Allah (cc)'ın isimlerinden biridir. Kafi kelime anlamı kifayet eden, var olan herşeyin ihtiyaçlarına yeten
[28] Geda : Fakir, kimsesiz, dilenci
[29] Kemter : Aciz, değersiz, itibarsız
[30] Celil : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Celil kelime anlamı yücelik sıfatları bulunan, öfkeli
[31] Cabbar : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Cabbar kelime anlamı istediğini mutlak yapan
[32] Kabız : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Kabız kelime anlamı daraltan, ruhları kabzeden can alan
[33] Kahhar : Allah (cc)'ın 99 isimden biridir. Kahhar kelime anlamı kahreden, yok eden